Ofis GSM: +90 (541) 274 88 08 - Telefon: +90 (216) 573 00 88 (pbx)

ŞİRKET ARACI KİMLER TARAFINDAN KULLANILABİLİR?

 

 

Makale İçeriği

 

1. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2021/25 Sayılı Genelgesi

2. Genelgeye Göre Ticari Araç Kimler Tarafından Kullanılabilir?

3. Ticari Araç Sahibine Uygulanacak Ceza

4. Ceza Kesilmesi Halinde Ne Yapılabilir?

 

1. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2021/25 Sayılı Genelgesi

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kayıt dışı istihdamla mücadele kapsamında yayınlamış olduğu 2021/25 sayılı genelge ile İl Emniyet Müdürlükleri’ne bağlı emniyet ekiplerince yapılan trafik denetimleri sırasında, denetime konu aracın ticari araç olması halinde aracı kullananın sigortalı çalışan olup olmadığı araştırılmaktadır. Yapılan kontroller sonunda aracı kullanan kişinin sigortalı olmaması halinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na ticari aracın plakası, aracı kullananın T.C. kimlik numarası, adı soyadı, cezanın düzenlendiği yer ve tarih bildirilmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu yapılan bildirim sonunda gerekli kontrolleri yapmakta ve aracın ait olduğu şirkete kayıt dışı (sigortasız) işçi çalıştırdığı gerekçesiyle idari para cezası uygulanmaktadır.

2. Genelgeye Göre Ticari Araç Kimler Tarafından Kullanılabilir?

Yukarıdaki ifadelerimizden çıkarılacak sonuç şudur ki; şirkete ait araçların, şirketin sigortalı olarak çalıştırdığı kişiler dışında başkaca kişiler tarafından kullanılması halinde sorun yaşanabilmektedir. Öyle ki ticari aracı kullanan kişi, sigortasız çalıştırılan bir işçi olmasa, mesela sırf hatır için şirket yetkilisi tarafından bir akrabasına 1-2 günlüğüne kullanması için verilmiş olsa dahi durum değişmemekte, herhangi bir kontrol veya kaza neticesinde bu durumun ortaya çıkması üzerine şirkete sigortasız işçi çalıştırmaktan bahisle ceza uygulanmaktadır. Şunu da belirtmek gerekir ki; şirketin sigortalı işçilerinin yanı sıra şirket ortakları ve yetkilileri de şirket aracını kullanmasında herhangi bir engel bulunmayan kişiler arasında yer alır.

3. Ticari Araç Sahibine Uygulanacak Ceza

Sigortasız işçi çalıştırdığından bahisle şirkete verilecek idari cezalar Sosyal Güvenlik ve Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 102. maddesinde detaylıca açıklanmıştır;

MADDE 102-Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanunun;

a) 1) 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile 61 inci maddede belirtilen bildirgeyi, bu Kanunda belirtilen süre içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usȗle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu hâlde anılan ortamda göndermeyenler hakkında her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.

2) 8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.

3) İşyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi veya belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.

b) 11 inci maddesinde belirtilen bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle ve usȗle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan ortamda göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma vermeyenlere;

1) Kamu idareleri ile bilânço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında,

2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı tutarında,

3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında, idari para cezası uygulanır.

c) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usȗlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;

1) Belgenin asıl olması halinde aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin beşte biri tutarında,

2) Belgenin ek olması halinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında,

3) Ek belgenin 86 ncı maddenin beşinci fıkrasına istinaden Kurumca re’sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin yarısı tutarında,

4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında, idari para cezası uygulanır.

4. Ceza Kesilmesi Halinde Ne Yapılabilir?

Her ne kadar şirkete ait araçların şirket çalışanı olmayan kişiler tarafından kullanıldığının bir trafik kontrolü veya kaza gibi sebeplerle anlaşılması durumunda SGK tarafından “sigortasız işçi” çalıştırmaktan bahisle ceza kesilmekte ise de bu dudum hukuka uygun değildir. Öyle ki şirket aracını kullanan kişi “şirketin sigortasız çalışanı” olabileceği gibi her zaman “şirket çalışanı” dahi olmayabilmektedir. Şirket ortaklarının eşinin, çocuklarının, akrabalarının ve hatta arkadaşlarının şirket aracını kullanmasına hukuken hiç bir engel yoktur. Ancak ne yazık ki yukarıda belirttiğimiz üzere böyle bir durumda yani aracı kullanan kişinin şirketin sigortalı çalışanı olmadığının tespit edilmesi durumunda SGK hiçbir somut deliler dayanmaksızın “sigortasız işçi çalıştırmaktan” dolayı ceza kesmekte ve SGK ile ters düşmekten korkan veya bu cezanın hukuka aykırı olduğunu bilmeyen işverenler de dava açmak yerine cezayı ödemeyi tercih etmektedir. Nitekim karşılaştığımız somut bir olayda şirket yetkilisi olan kişi şirkete ait aracı bayram tatilinde kullanması için başka bir şirkette sigortalı mühendis olarak çalışan bir arkadaşına vermiş, yolda yapılan denetim sırasında söz konusu kişinin o şirkette sigortalı olmadığının tespit edilmesi üzerine şirkete “sigortasız işçi çalıştırmaktan” dolayı ceza kesilmiştir. Yukarıda belirttiğimiz üzere söz konusu kişi o sırada başka bir şirkette sigortalı çalışan olduğu halde SGK buna itibar etmeyerek ceza uygulaması yapmıştır. Oysa ki kesilen cezanın hukuka uygun olabilmesi için aracı kullanan kişi ile aracın ait olduğu şirket arasındaki iş ilişkisinin somut delillerle ortaya koyulması gerekmektedir. Sadece yapılan denetime istianeden eksik inceleme ve araştırma sonucu kesilen cezalar hukuka aykırı olup, açılacak dava neticesinde iptali gerekmektedir. Bu konuda Erzurum Bölge İdare Mahkemesi tarafından emsal niteliğinde bir karar verilmiştir;

Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi’nin 2017/2721 E., 2018/311 K. Sayılı, 28.02.2018 tarihli kararı

“Bakılan davada, her ne kadar davalı idare tarafından, ..... isimli kişinin davacıya ait işyerinde çalıştığının açık olduğu, bu nedenle söz konusu kişinin işyerinde sigortalı olarak çalışmaya başladığı 29.03.2016 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunda öngörülen sigortalıya ait belgelerin düzenlenerek 1 ay içerisinde davalı idareye sunulmaması nedeniyle aynı Kanun’un 102. maddesi uyarınca verilen idari para cezasının mevzuata uygun olduğu ileri sürülmekteyse de, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; davacıya ait işyerinde ..... isimli kişinin çalıştığı iddiasının sadece Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen idari para cezası karar tutanağına dayandırıldığı, Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerince Kuruma bilgi verilmesinden sonra Kurumca iddiaların doğruluğu hakkında bir araştırma, denetim veya tespit yapılmadığı gibi, söz konusu kişinin işyerinde çalıştığı iddiasının hiç bir resmi bilgi, bu kişinin imzasının bulunabileceği şirkete ait defter, fatura, kargo teslim fişi-alındısı vb. belgeler ile ortaya konulamadığı, dolayısıyla ..... isimli kişinin işyerinde çalıştığının hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde davalı idarece ispatlanamadığı görülmektedir. Bu durumda, davalı idare tarafından, ..... isimli kişinin davacıya ait işyerinde çalıştığı hususu kesin ve hiçbir şüpheye yer vermeyecek delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından, söz konusu kişinin sigortalı çalıştırılması sebebiyle Kuruma verilmesi zorunlu olan sigortalıya ait belgelerin düzenlenmesine imkân bulunmadığı gibi, bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle davacının idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde de mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”